12.04.2012

Dünya Hali - 13 Nisan 2012 Cuma

Avusturya’da yüksek öğrenim – Türk gençleri nasıl başardılar?
Mehrivan Şimşek ve Banu Çiftçi ile yapmış olduğumuz görüşmelere
Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Atilla Doğan da katıldı.


Mehrivan Şimşek – Avusturya/Linz

Mehrivan Şimşek
Avusturya Linz Pedagoji Akademisi Mezunu


Yayından:
  • "Ailemin eğitim konusunda çok fazla desteği olamadı. Kendi kendime yönlendirdim.
  • İlkokula başladığımda Almanca bilmiyordu. Okulda öğrendim. Sonra geliştirdim. Çok okudum. Bir özgüven geldi bana. Lise 2. sınıftan sonra 30 kişilik sınıfta sadece iki Türk öğrenciydik. Hırs yaptık ve bugünlere geldik.
  • Çoğu arkadaşımızı orta okuldan sonra para kazanmak için meslek eğitimini seçtiler.
  • Üniversitelerde artık Türk gençleri de var. Biz başardık onlar neden başarmasın.
  • Avrupa'da bir şeyler başarmak istiyorsanız okumak zorundasınız.. Şimdi daha iyi imkanlar var. İsterseniz ücretsiz etüt dersleri veriyorlar.
  • Avusturya'da özellikle kızlar eğitime önem veriyor, ama erkeklerde bunu göremiyorum.
  • Ama hiç olmazsa meslek yapmaları daha iyi. Kız çocuklarında daha fazla istek var ama erkek çocukları maalesef biraz tembel.
  • Avusturya bizim kendi ülkemiz gibi. Türkiye'ye gittiğimiz zaman daha heyecanlı oluyoruz."
Daha fazlası için: Mehrivan Şimşek'i DİNLE


Banu Çiftçi – Avusturya/Linz

Avusturya Johannes Kepler Üniversitesi
Sosyoloji Bolümü öğrencisi


Yayından:
Banu Çiftçi
 "Doğma büyüme Linz'denim. Küçük bir kasabada doğdum. Yabancı fazla yoktu ve daha çok Avusturyalılarla birlikteydim. Linz'de büyük şehire gelince ikiz kardeşim de var, göçmen çocukların olduğu sınıflarda kendimizi daha rahat hissettik.
  • Neden sosyoloji?
  • Daha çok toplumun gelişimini araştırmak istedim. Sosyologların çoğu Avusturyalı ve göçmen toplumunu anlamaları biraz zor oluyor ve ben bu açıdan topluma yardımcı olmak istiyorum.
  • Diploma konum ırkçılıkla ilgili. Göçmen çocuklar neden ırkçılığın hedefi oluyorlar?
  • İnşallah bu konuda yeni sonuçlara ulaşabileceğiz.
  • Avusturya kültürüyle büyüdünüz, mezun olduktan sonra ne yapmak istiyorsunuz?
  • Ben projelerde çalışıyorum. Göçmenlerle irtibat için Türkçe konuşan biri olarak benden yararlanıyorlar. Farklı uluslardan göçmen kökenlilerle ilişkilerim oluyor. İş konusunda zorluk yaşayacağımı düşünmüyorum. İleride Türkiye'ye gitmeyi de düşünüyorum.
  • Bireysel başarısı yüksek bir kişi olarak, Avusturya Türk toplumunun genelinde de başarının yükselmesi için ne önerirsiniz?
  • "Avrupa'da yaşayan ailelerin çocuklarına daha fazla dikkat etmesi, okullara yönlendirmeleri gerekiyor. Ben ve Mehrivan bu açıdan şanslıyız. Ailelerimiz bizi destekledi.
  • Giderek Türk çocuklarını daha fazla okullarda görmeye başladık.
  • Bizler kendimize sınırlar çizmemeliyiz. Hayatımız sadece Avusturya ile sınırlı değil. Kafamızdaki sınırları kaldırmak gerekiyor.
  • "Avusturya'daki Türk toplumunu bir sosyoloji öğrencisi olarak değerlendirebilir misiniz?
  • Gençler çoğunlukla kaybolmuş gibiler. Ne Avusturya kültürünü yaşayabiliyorlar ne de Türk kültürünü. Çoğunlukla birlikte hareket edemiyorlar. Eğitim açısından ilerleme giderek artacak. Örgütlenme açısından yerel dernekler, dinsel dernekler var. Bu sivil toplum kuruluşları arasında birliktelik için de görüşmeler yapılıyor.
  • "Sizin kuşak evlilik konusunda nasıl bir tercih yapıyor.?
  • Aile yapısına çok bağlı. Bazıları sadece Türkleri tercih ediyor. Bazıları ise, ben Türkiye'den biriyle yapamam, burada doğan büyüyen birisi beni daha iyi anlar diyor. Bu konuda aile yönlendiriyor."


Bilgi ve beceri düzeyi yükselse de, bunu diploma ile belgeleyemeyen göçmen kökenliler yaşadıkları ülkelerde öğretim seviyesi yetersiz olarak anılmaktan rahatsız. Peki ne yapmalı? 


Dr. Atilla Doğan -Almanya/Köln
Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi
Atilla Doğan

Yayından:
"Avrupa'da genellemeler yapıyoruz. Almanyalı Türkler ifadesini ben kullanmıyorum. Bunlar homojen bir yapıya sahip değil. Her biri farklı dünya görüşlerine sahip. Farklı bireylerden oluşan bir toplum var. Genellemeden kaçınmak gerek.
"Bazı" kelimesini çok önemli buluyorum. Göçmen toplumunda kişilerin kullanması gereken bir kelime. "Türkler başarısız" demeyin, "bazı Türkler eğitim yaşantılarında başarısızdırlar" diyebiliriz.


Dünkü noktada değiliz. Yine de eğitim istatistikleri, PISA rapolar hep göçmen kökenlilerin başarısızlığından söz ediyor. Sosyo ekonomik kökenler unutuluyor. Ekonomik durumu iyi olan ailelerde eğitim düzeyi yükseliyor. Göçmen aileler alt ve orta düzey ekonomik statüye sahip.
Ayrıca Türkler çok büyük bir kitle.  Almanya'da 3 milyon Toplumdan söz ediliyor. %20 lik üniversiteli olabilmesi için üniversitede 600 bin Türk öğrenci olması gerek.

Artık bu konuya bireysel olarak bakmamız gerek. Eğitim düzeyimizi en az lise mezunu olacak düzeye getirmemiz gerekiyor. 12 yıllık eğitim düzeyimizi diplomalı hale getireceğiz.
Mutlaka diploma sahibi olmalıyız. Hayat bir otoban ise, otobana çıkabilmemiz için bir ehliyet lazım. Bu ehliyet de diplomadır, ve bu diplomayı mutlaka alacağız."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder