22.06.2012

Dunya Hali - 22 Haziran 2012

Göçmen olmayı öğrenmek
Göçmen kökenli kadınların sorunları ve umutları...

Avrupa'da yerleşik Türk toplumunun kadın nüfusu homojen bir yapıya sahip değil.

Türk toplumunun kadınları;  Avrupa'daki Türkçe konuşan, Türkiye'den evlilik yoluyla gelen, ailesi göçmen kökenli olup da Avrupa ülkelerinde doğmuş olan gibi;
çok farklı toplumsal özelliklere sahip bireylerden oluşmaktadır.

Avrupa'daki Türk toplumunun bireyleri olmanın dışında farklı özellikler gösteren kadınlarımız üzerine tespitlerde bulunan bazı kişi ve kurumlar değerlendirmelerinde kimi zaman hatalı ve yanlış yorumlarda bulunmaktalar.

A. Atilla Doğan
Dr. A. Atilla Doğan - Almanya/Köln
Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi

Yayından:
"Avrupa'daki kadınlarla ilgili zaman zaman yapılan tespitlerde, kadınların eğitim açısından, uyum bakımından geride, şiddet mağduru olduğu, Türkiye'den gelenlerin bir baskılama altında olduğu söylenir. bunu yaparken bir genelleme yapılır. Beylik sözlerle bir tanım yapılır. Ben olay mahallinden şunu söylemek istiyorum, bu genellemeler Türk toplumu tarafından tepki ile karşılanıyor. 
Bugün baktığımızda, kadınlarımızın oranları neredeyse eşitlenmiş durumda.Avrupa'daki Türk toplumunun yarısı kadın, yarısı erkek. Bu denge sağlıklı bir nüfus yapısı olduğunu gösteriyor.
Gymnasium'da kız öğrencilerin sayısı erkek öğrencilerin sayısından fazla. Kız öğrencilerin başarısının erkek öğrencilerden fazla olması sevindirici.
Kadınların yıllardır çektiği sıkıntı göz alına alınınca kadınların olumlu ayrımcılık yapmak gerekiyor.


Kadınlarımızın girişimcilik yönü de zaman içinde büyük gelişme gösterdi. Almanya'da girişimci Türklerin %30-35'i kadınlardan oluşuyor.  Önceleri Türk kadını deyince temizlikçilik akla geliyordu. Ama artık girişimciler arasında da oldukça önemli oranda kadın var. Türk kadını artık girişimcidir diyebiliriz.

Daha fazlasını dinle:
Atilla Doğan 
.........................................................
Yurtdışındaki gençlerin meslek öğrenimi süreci ve günlük yaşamda karşılaştığı sorunlar

Mete ATAY
Mete ATAY – Almanya/Bonn
Almanya Türk Öğretmenler Federasyonu Onursal Başkanı

Yayından:
"Almanya meslek eğitiminin en iyi yapıldığı ülkelerden biriydi, fakat son yıllarda büyük sıkıntılar yaşanıyor.
Son yıllarda burada okuyan, burada büyüyen çocuklara bile meslek eğitimi sonrasında iş bulma sorunu oluyor. Bu göçmen kökenli gençler için daha büyük bir sorun. Bazı işyerleri Alman gençleri tercih ediyor. Bu da Almanya'nın meslek öğrenme sistemi iyi olsa da herkese iş bulma  konusunda yardımcı olamayınca bir anlamı kalymıyor.
Almanya'nın göçmen kökenli gençlere ihtiyacı var, ancak dezevantajları var. İkidilli doğmuş olmaları bir avantaj iken bunu geliştirecek eğitimden yoksun oluyorlar.
Göçmen kökenli gençler 100'den fazla yere müracaat edip iş bulamıyorsa büyük bir sorun var demektir.Göçmen gençlerle ilgili ön yargıların artık kalkması gerek. Göçmen gençler polise karşı güvensizdir. Bu yüzden bir kavga sonrasında mağdur da olsalar polise gidip şikayetçi olmak istemiyorlar."


Daha fazlasını dinle:








Yabancı bir toplumda ergen olma, kimlik sorunu


Seda Haran
Uzman Psikolog



Yayından:


"Gençler yeni toplumda hangi davranışlarıyla kabul edilecek?
 Acaba anne babası bu özellikleri benimseyecek mi. Çocuklar bir ikilemde kalıyorlar.
Anne baba ergenlikle birlikte çocuklarına karşı tutumları değişiyor. Özellikle kız çocuklar için dışarı çıkması, akşam saatlerine kalması sorun oluyor. Bu anlamda diğer toplumla kaynaşması, sosyal hayata katılması zorlaşıyor. Ergen için en önemli şey kendi kimliğini geliştirmek. bu sırada anne babanın değil arkadaşların, akranların beğenileri öne çıkıyor.
Anne babayla fazla zaman geçirmek istemiyor, akran gruplarıyla birlikte olmak istiyor.
Su durumda ailesiyle çatışmaya girebiliyor. bazı babalar bu dönemde daha fazla denetim sağlamak istiyor, şiddete başvurabiliyor. bu durumda gencin kendisini daha iyi hissedeceği çete gibi topluluklara yönelmesi söz konusu olabiliyor."

Daha fazlasını dinle:
Seda HARAN 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder