31.07.2013

Dünya Hali - 31 Temmuz 2013

Seçime doğru Almanya-5
Aydan Özoğuz
Sosyal Demokrat Parti ve seçimlerle ilgili beklentiler

Parti için Almanya’nın 1 numaralı sorunu
Göçmen politikası
Çifte vatandaşlık konusundaki yaklaşımları
Türk toplumu açısından seçimin anlamı
Almanya Türk toplumu siyasilerden ne bekliyor?
SPD Almanya ve Almanya’daki yabancı kökenliler için ne vaat ediyor?
Türkiye kökenli vatandaşların seçim davranışı ne olabilir?
Sandık kültürü ve oy kullanmanın önemi
Partilerin Almanya Türk toplumunu ilgilendiren konulara yaklaşımları

Aydan ÖZOĞUZ
Almanya Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkan Yardımcısı 
ve Hamburg Federal Milletvekili

Yayından:
"Kampanyalar daha yeni yeni canlanmaya başladı. İnsanların çoğu seçimden bir kaç hafta önce, hatta 1-2 gün önce karar veriyorlar.
Son Hamburg Eyalet seçimlerinde her yerde seçimler konusunda konuştum. Alman vatandaşlığına geçen kişiler sanki artık bundan sonra sorun yok der gibi seçimlere katılmıyor."

Aydan ÖZOĞUZ  Değerlendiriyor

“ALMANYA’DA UÇLARA AYIRIM VAR”

“İyi maaş alan insanların durumu daha da iyileşti, Tabii ki bu durumdan şikayetçi değiliz. Ama maalesef diğer ucun, yani zor durumda olanların, az bütçeden yararlanan ailelerin, kişilerin durumu daha zor bir duruma kayıyor. Tabii ki biz bunu görüyoruz. Şuanda ki duruma göre vergi değişikliği yaratmamız lazım. Burada ki tüm çocuklar tüm gençler en iyi eğitimi alsınlar ve bu durum bütçeye bağlı olmasın.
“Bizim gayemiz bu uçları birleştirmek.”

Stüdyodan

Can ÜNVER:
“Sosyal Demokrat Parti 2009 yüzdesinin altında görünüyor. Bu durumun olmaması gerekir.  Çünkü 2 dönemdir parti iktidarda değil.

  
“İSİM YÜZÜNDEN DIŞLANMA VAR”

İşsizlik  sorusuna ilişkin ne tür projeler geliştirdiniz?

Aydan ÖZOĞUZ: “işsizlik oranı giderek azalıyor. İş başvurusu yapanlar, isimlerini yazmasınlar hatta resim bile koymasınlar diyoruz. Amerika’daki gibi sadece karne veya diplomaya bakılıp davet edilsin.

Doç. Dr. Nail ALKAN: “İşsizlik Almanya’da büyük bir sorun. Bakıldığında Temmuz ayında bir artış var. 3 milyona yakın işsiz mevcut. Yabancı işsizler daha fazla ve sorun teşkil ediyor. Orada bir ayrımcılık bir yabancılık hissi yapılıyor, bu durumun çözülmesi gerekiyor.

Aydan ÖZOĞUZ Türk Vatandaşların Seçime Olan İlgisini Değerlendiriyor:

Genel olarak Alman vatandaşlığına geçen Türkler seçime katılmıyor. Son seçimlerde bu katılım artmaya başladı.

Yayını dinleyin

24.07.2013

Dünya Hali- 24 Temmuz 2013

Seçime doğru Almanya
Birlik 90/Yeşiller 
ve seçimlerle ilgili beklentiler
Partinin seçim programına Almanya’nın 1 numaralı sorunu
Almanya’nın eğitim politikaları ve anadil sorunu yaklaşımları
Çifte vatandaşlık konusundaki yaklaşımları
Türk toplumu açısından seçimin anlamı
Almanya Türk toplumu siyasilerden ne bekliyor?
Birlik 90/Yeşiller Almanya ve Almanya’daki yabancı kökenliler için ne vaat ediyor?
Türkiye kökenli vatandaşların seçim davranışı ne olabilir?
Sandık kültürü ve oy kullanmanın önemi
Partilerin Almanya Türk toplumunu ilgilendiren konulara yaklaşımları

Özcan Mutlu
Berlin Eyalet Milletvekili
Birlik 90 / Yeşiller partisi milletvekili adayı

Almanya’da gündem

Yayından:


‘‘Yeşiller partisi olarak göçmenlerden yana taraf olmayı bırakın aynı zamanda göçmenlerin teşvik edilmesini siyasete katılmaları için çok mücadele verdik ve vermeye devam ediyoruz.’’


‘‘Şuan ki kamuoyu yoklamalarında Sayın Angele Merkel’in partisi %40-41 oy oranı ile birinci sıradadır. Bu gün seçim olsa iktidar partisi görevine devam edecek gibi görünüyor. Fakat seçime daha 2 ay kadar bir zaman var. Almanya’da seçim renkleri son kulvarda ortaya çıkar. Bizim hedefimiz Sayın Merkel ve Sayın Westel’i emekliye sevk etmektir. Çünkü son 8 yıllık iktidarlarında maalesef sosyal adalet konusunda, insan hakları konusunda ve özellikle göçmenler ve Türkiye konusunda olumlu ve pozitif bir bilançoya sahip değillerdir. Göçmenlerin hakları kısıtlandı Türkiye aleyhinde hala Avrupa’da kötü bir hava esmekte ve bunun başını da şuan Almanya çekmektedir. Diğer yandan yakın zamanda ortaya çıkan dinleme olayı ile Almanya’da bir çalkalanma oldu ve bu olay şuan ki hükümet dâhilinde olmuştur.

 Biz Yeşiller partisi olarak son haftalarda sonucu kendi lehimize çevireceğimizi düşünüyoruz. Yeşiller partisi olarak şuan kamuoyu yoklamalarında %14 kadar bir destekçimiz var. Sosyal Demokrat Parti maalesef zayıf bir çizgi sergilemektedir. Sosyal Demokratlar son kamuoyu yoklamalarında %24-25 civarında oy oranına sahip gözüküyorlar. Buda tabi hükümete gelmek için bir engeldir. O yüzden son haftalarda çok iyi bir mücadele verip aynı 2002’de Schülder’in yaptığı gibi son gün seçim sonucunu değiştirmek için çalışıyoruz.

Hür Demokrat Parti’nin şuan %5 sınırının üstünde olması seçim barajını geçeceklerini göstermektedir. Şuan baktığımız zaman Angele Merkel’in kaderi aslında liberallere bağlıdır. Sosyal demokratlar biz Angele Merkel ile koalisyon görüşmeleri yapmayacağız ve koalisyon kurmayacağız diye açık bir söz verdiler. Yeşillerinde Hristiyan Birlik partisi ile bir koalisyon kurması mümkün değildir. O yüzden Angele Merkel’in kaderi tamamen liberallerin %5 seçim barajını aşmasına bağlıdır. Bu sebepten muhafazakârların ya da sağ oyların bir nevi liberallerin barajı aşması için bölüneceğini tahmin ediyoruz.

Almanya’da şuan pek tartışılmıyor ama göçmen oyları da çok önemlidir. Almanya’da şuanda 900 ile 1 milyon arası Türk seçmeni söz konusudur. Bunların haricinde birçok ülke vatandaşı seçme seçilme hakkına sahiptir. Eğer bu oylar tabi bölgesel olarak sosyal demokrat ya da yeşillere katalize edilirse bölgeler kazanılırsa o zaman Merkel’in işi çok daha zor olacaktır. Bu yüzden Türk seçmenlerin oyları çok önemlidir.

Öncelikle şunun altını çizmek lazım Almanya’da ki sistem bilişsel olarak da kanıtlamış ki dışlayıcı unsurlar sahip olduğu anlaşılmıştır. Hatta bir nevi ayrımcılığa yol açmaktadır. Bu ayrımcılıktan da nasibi alan en çok göçmen öğrencilerdir. Bunların arasında Türk öğrencilerde var. Bu yüzden eğitim sisteminde büyük hamleler yapılmalıdır. Türk öğrencilerin Alman öğrencilere göre üniversiteye girme şansı 4 kat daha azdır. O yüzden eğitime çok önem veriyoruz. Diğer önem verdiğimiz konular ise çevre ve enerji konusudur. Almanya 2022’ de nükleer enerjiden ayrılıp enerji ihtiyacını artık yenilenebilir enerjiden sağlamasını hedeflemektedir. Daha sonra insan hakları ve sivil hakları konularında bizim için çok önemlidir.

Yeşiller partisi olarak göçmenlerden yana taraf olmayı bırakın aynı zamanda göçmenlerin teşvik edilmesini siyasete katılmaları için çok mücadele verdik ve vermeye devam ediyoruz. Almanya’da yaşayan göçmenlerin çifte vatandaşlık verilmesini savunduk ve hatta bir kez kıl payı çifte vatandaşlık uygulamasını hayata geçirmeyi kaçırdık, o yüzden iktidara geldiğimizde bu sefer çifte vatandaşlığı uygulayacağız. Çünkü o zaman hem parlamento hem de eyaletler bakımından çoğunluk bizde olacaktır. Seçme ve seçilme hakkı da bizim gündemimizdedir. Yıllarını Almanya’ya vermiş insanların en azından yerel düzeyde seçme ve seçilme hakkına sahip olmalarını istiyoruz.’’



Egemen CANTÜRK
Gazeteci


Yayından:


‘‘Bundan sonra ki süreçte tabi ki bana göre yeni skandallar ortaya çıkabilir. Bu yaşanan skandallardan sonra kabine içerisinde bakanlar arasında da yaşanan skandallar ortaya çıkabilir.’’


‘‘Almanya’da biliyorsunuz dinleme skandalından sonra bir başka skandal daha patlak verdi. Almanya şu sıralar aslında geçen ay patlak veren Almanya’nın Amerika’dan satın almak istediği insansız hava araçları ile ilgili dosyanın silindiği skandalı ortaya çıktı. Skandal sonrası muhalefet partileri Savunma Bakanı’nın istifasını istemişlerdi. Her geçen gün bu skandal ile ilgili ayrıntılar daha da belirginleşmeye başladı. Bu da dinleme skandalından sonra hükümeti yeni bir skandal ile karşı karşıya bıraktı. Bu olaydan sonra Almanya federal meclisi Alman parlamentosunda insansız hava araçlarının projesini muhtemelen hata ve ihmalinin 500 milyon Euro’dan fazla bir yatırımın heba edilmesi nedenlerini araştırmak için çalışmalara başladılar.

Bu skandallardan sonra Sosyal Demokrat Parti, ana muhalefet partisi bu aşamada bu skandalın özellikle Hristiyan Birlik Partisi’nin büyük sorumluluğu olduğunu ve kamuoyundan gizlediğini söylemektedirler. Bu anlamda sosyal demokrat ve ana muhalefet partileri son derece duyarlı ve seçim kampanyalarında konuyu gündeme taşıyorlar. Almanya’da duyarlı bir seçmen olduğu için bu olayların sandığa yansıyacağını düşünüyorlar.

Bundan sonra ki süreçte tabi ki bana göre yeni skandallar ortaya çıkabilir. Bu yaşanan skandallardan sonra kabine içerisinde bakanlar arasında da yaşanan skandallar ortaya çıkabilir. Tabi ki bu skandallar sandığa yansıyacaktır. Çünkü insanlar artık daha şeffaf daha liberal bir dünya istiyor. Özellikle ötekileştirme konusunda insanlar daha fazla tepki gösteriyor. Bunun içinde daha demokrat daha çağdaş oluşumların partileri bu seçimde biraz daha öne çıkaracağını düşünüyorum.

Çifte vatandaşlık konusu kanayan bir yara aslında bakarsanız. Hem küreselleşen bir dünyadan bahsediyoruz hem Avrupa Birliği sınırlarının kalkmasından bahsediyoruz ama diğer taraftan görüyoruz ki hala çifte vatandaşlık konusu değil ve hala opsiyon modelini kullanıyoruz. Eğitimde yaşanan çok büyük adaletsizlikler var. Tabi ki ayrımcılık ve yabancı düşmanlığı özellikle bu son yıllarda ortaya çıkan devlet tarafından artık devletin içerisine sızan belirli güçler tarafından da gizlendiği zaten aşikâr durumdadır.

Bunların hepsini toparlayacak olursak günümüzde daha fazla oluşumların daha farklı yapılanmaların olması gerektiğini düşünüyorum. Ben gerçekten bu konuda önümüzde ki günlerde daha farklı olayların olabileceği kanısındayım.’’


Dr. Can Ünver
Göç Araştırmacısı


Yayından:


‘‘Ben bu seçimin Merkel’in lehine sonuçlanacağı kanaatinde değilim, bana göre Almanya bir iktidar değişikliğine doğru gidiyor.’’


‘‘Ben Sosyal Demokratların bu oy potansiyelinde olduklarını pek sanmıyorum, yani daha yükseğe çıkmalarını bekliyorum. Başbakan adaylarından ötürü seçmenlerden fazla destek görmüyorlar. Aynı şekilde Yeşiller partisinin de %14’ün çok daha üstünde olması ihtimali olduğunu düşünüyorum. Son yıllarda gösterdiği performans çok yüksektir.

Almanya’da şuan da seçimlere 2 ay kadar bir süre kaldı ama bu süre içerisinde çok farklı şeyler olabilir. Bir de beklenmedik gelişmelere de hazır olmak lazım diye düşünüyorum. Bana göre sürprizler çıkabilir ama sosyal demokrat parti’nin seçim kampanyasında farklı bir performans göstermesi lazım ki şimdi ki mevcut hükümeti indirebilsinler. Bir de tabi Hür demokratlarında %5 sınırının biraz üstünde olduğu söylenmekte ama kesin bir şey değildir.

Şimdi yıllardır devam eden tartışma var. Bu tartışma konusu da eğitim konusudur. Anlamsız bir uyum tartışması devam ediyor. Ben Alman eğitim sisteminin erken yaşta seçme sistemini çok eleştiriyorum. Erken yaşta sınıfları kategorilere ayırması ve bunun devletin zorlamasıyla olmasını çok yanlış görüyorum.

Almanya aslında demokratik bir ülke ve böyle skandallar filan ortaya çıktığı vakit gerçekten kusurlu olan insanlar o demokratik terbiye içerisinde koltuklarını terk ederler. Böylesine bir geleneği olan Almanya’da şimdi her gün yeni bir skandalın patlak vermesi ve bununda böyle sonuçsuz kalmasını bekleyemeyiz. İstifa etsinler ya da etmesinler mutlaka bu skandal sandığa yansıyacaktır. Çünkü bu olay şuanda da muhalefet partileri tarafından da kullanılmaktadır.

Ben bu seçimin Merkel’in lehine sonuçlanacağı kanaatinde değilim, bana göre Almanya bir iktidar değişikliğine doğru gidiyor. Ama dediğimiz gibi başka skandallarda çıkabilir. Dolayısıyla hem sosyal demokrat partinin hem de yeşillerin performansına da bağlı diyebilirim.’’



Yayını dinleyin

17.07.2013

Dünya Hali - 17 Temmuz 2013

Seçime doğru Almanya
CDU/CSU ile yola devam mı?
CDU’nun seçim kampanyasında öne çıkanlar
CDU ve göçmenler
CDU'nun Türkiye politikası seçim sandığına nasıl yansıyabilir?
Almanya Türk toplumu açısından seçimin anlamı
Hangi sonuç olası görünüyor?
Almanya Türk toplumu siyasilerden ne bekliyor?
Türkiye kökenli vatandaşların seçim davranışı ne olabilir?
Sandık kültürü ve oy kullanmanın önemi
Partilerin Almanya Türk toplumunu ilgilendiren konulara yaklaşımları

Ertan Taşkıran
Türk - Alman Forumu Başkanı
Yayından:

‘‘Angele Merkel’in dünya liderleri arasında ki güçlü konumu Avrupa’da ki krizi Almanya’ya yansıtmaması, Avrupa Birliğinde önemli kararlarda belirleyici olması, Almanya’nın krize rağmen dünya’nın 4. büyük ekonomisine sahip olması Angele Merkel’i bir adım daha öne çıkarmaktadır.’’

‘‘22 Eylül Pazar günü Almanya’da 18.federal meclis seçimleri yapılacaktır. Tahminen 62 milyon seçmen oy kullanacaktır. Alman vatandaşlığına geçmiş 700 bin civarı Türk vatandaşımızın da oy kullanmasını bekliyor ve bu sayıyı arttırmak için gerekli çalışmaları yapıyoruz.

Bu ortaya çıkan dinleme skandalının bana göre seçimlere fazla yansıması olmayacağı kanaatindeyim. Bu istihbarat skandalı yeni bir olay değildir. Özellikle ABD’de ki saldırılardan sonra bu istihbarat servisi dinlemelerinin arttığını biliyoruz. Dolayısıyla Sosyal Demokratların bu olayı seçim aşamasında değerlendirmeleri aynı zamanda onlar içinde bir risk olduğunu söylemek gerekir.

Bu seçimlerde en önemli özellik Başbakan adaylarının kişisel görünüş ve siyasi özellikleridir. Angele Merkel’in dünya liderleri arasında ki güçlü konumu Avrupa’da ki krizi Almanya’ya yansıtmaması, Avrupa Birliğinde önemli kararlarda belirleyici olması, Almanya’nın krize rağmen dünya’nın 4. büyük ekonomisine sahip olması Angele Merkel’i bir adım daha öne çıkarmaktadır. Bana göre bunlar göz önüne alındığında Angele Merkel 3. dönem Başbakanlığını kazanacaktır.

Almanya’da kamuoyu araştırmaları göz önünde tutulduğunda ESP’nin hem Başbakan adayının hem de seçim programının CDU ve CSU arasındaki büyük oy farkını kapatması zor gözükmektedir. Dolayısıyla Angele Merkel’in seçimlerden zaferle çıkarak tekrardan Başbakan olması beklenmektedir.

Alman vatandaşlığına geçmiş Türk vatandaşlarımızın oy kullanma olasılıkları çok düşüktür. Yapılan araştırmalara göre Almanya’da ki seçimlere çok fazla ilginin gösterilmediğidir. Türkiye kökenli seçmenlerin seçim tercihlerinde daha çok göç ve yabancı olgusu ön planda görülmektedir. Türkiye’nin AB müzakereleri, çifte vatandaşlık gibi konular Türk seçmenler için birinci plandadır.’’

Egemen CANTÜRK
Gazeteci
Yayından:

‘‘Seçimlere 2 ay’dan az bir zaman kaldı ve seçim yarışı da gittikçe kızışmaya başladı. Sosyal Demokratların özellikle Yeşiller Partisinin bu anlamda dinleme skandalına yoğunlaşacağını ve yeni çıkan haberleri de değerlendireceklerini düşünüyorum.’’

‘‘Öncelikle en güncel konu olan seçim anketlerinden başlamak istiyorum. Geçen hafta yapılan en son anketlerde Hıristiyan Birlik Partisi %42’ye yakın bir oy oranına sahip ve geçen seneye göre oy oranlarını %5 oranında arttırmış durumdalar. Aynı şekilde Sosyal Demokrat Partisinde ise biraz toparlanma olduğu halde %25-26 civarında bir oy oranına sahip gözüküyorlar. Yeşiller partisi ise %14 olan oy oranını korumaktadır. Önemli bir gelişme ise Hür Demokrat Parti’nin %4 olan oy oranını %5,5’e çıkarmış olmasıdır. Biliyorsunuz ki Almanya’da seçim barajı %5 buda demek oluyor ki Hür Demokrat Parti seçim barajını geçmektedir.

Bu haftaya damga vuran olaylardan birazda bahsetmek gerekmektedir. Sosyal Demokrat Parti bu dinleme skandalı ortaya çıktığından bu yana bu konuyu seçim malzemesi olarak kullanmaktadır. Özellikle ana muhalefet partisi başkanı Steinburck Angele Merkel’in yemin ettiğini Alman halkına karşı sorumlulukları olduğunu ama bu sorumluluğu yerine getirmediğini ima etmektedir. Seçim çalışmalarında bu konuları sık sık dile getirmektedir. Angele Merkel’in daha önce yapmış olduğu açıklamalarda ana muhalefet için seçim malzemesi olmuştur. Angele Merkel daha önce dinleme skandalıyla ilgili yaptığı açıklamada bunların normal olduğunu ülkelerin kendilerini korumak adına zorunlu bir olay olduğunu dile getirmişti. Ana muhalefet bu konuşmasını seçim malzemesi olara kullanarak Angele Merkel’i düşürmek için uğraşmaktadırlar.

Seçim kampanyaları sırasında ana muhalefet partileri Almanya’nın ABD ilişkilerini ve iç politika ile dış politikasını geniş çerçevede incelemektedir. Almanya İç İşleri Bakanı bu olaylardan sonra ABD ile bir görüşmede bulunmuştur. Fakat Alman ana muhalefeti bu görüşmeden yeterince tatmin olmadıklarını dile getirmişlerdir.’’

Dr. Can Ünver
Göç Araştırmacısı
Yayından:

‘‘2 ay’dan daha az bir zaman var seçime hiç beklenmedik olaylarla karşılaşıyoruz. Mesela dinleme olayının bu kadar etkili olabileceğini kimse düşünmüyordu ve birden bire gündemde ön sıraya çıktı.’’

‘‘2 ay’dan daha az bir zaman var seçime hiç beklenmedik olaylarla karşılaşıyoruz. Mesela dinleme olayının bu kadar etkili olabileceğini kimse düşünmüyordu ve birden bire gündemde ön sıraya çıktı.

Özellikle CSU’nun Türkiye ve Türkler konusunda ki tavrı Türkler arasında son derece üzüntü ve tedirginlikle karşılanıyor. Sürekli bir çifte vatandaşlık tartışması var. Özellikle opsiyon modelini bu günlerde gündeme çok geldiğini görmekteyiz.

Almanya seçimlerinin bu günkü kamuoyu yoklamalarında farklı bir şekilde de sonuçlanabileceğini göz ardı etmemek istiyorum. Yani dün gelen bazı rakamlara göre iki blok arasında fazla bir fark olmadığını gösteriyor. Özellikle Hür Demokratların durumu hep bıçak sırtındadır. Çünkü girip girmeyecekleri meclise belli olmuyor ya da son dakikada meclise giriyorlar. Eğer Hür Demokrat meclise girmez ise CDU ve CSU için şans kalmamıştır. Dün aldığım bilgilere göre iki parti arasında %2’lik fark olduğunu görüyorum. Aslında bakarsanız ikisi de hükümeti oluşturacak çoğunluğa daha erişemediler. Yani kısacası 2 ay daha neler olup bitecek göreceğiz.’’



Doç. Dr. Nail Alkan
Türk-Alman Tandem Dayanışma ve Entegrasyon Derneği
Yayından:

‘‘Bana göre Avrupa krizini iyi yöneten AB’yi ayakta tutan biri var ise oda Angele Merkel’dir. Çünkü iki dönem Başbakanlık yapan Merkel kendine güven duymaya başladı. Bana göre bu dönemde Angele Merkel Başbakanlık koltuğuna oturacaktır.’’

‘‘Ben Merkel’in çok şanslı olduğunu düşünüyorum. Bu dinleme olayından önce Almanya’da bir sel felaketi yaşandı ve bu sel felaketi Merkel’e artı puan kazandırdı. Neden Merkel yaşanan felaketi iyi yönetti, afet yerlerini ziyaret etti ve maddi destek sağladı. Buda ona artı puan kazandırdı. Bana göre Avrupa krizini iyi yöneten AB’yi ayakta tutan biri var ise oda Angele Merkel’dir. Çünkü iki dönem Başbakanlık yapan Merkel kendine güven duymaya başladı. Bana göre bu dönemde Angele Merkel Başbakanlık koltuğuna oturacaktır.

Sosyal Demokratlar bence daha iyi bir aday çıkartabilselerdi, seçimlerde kazanma şansları artardı. Ama şuan baktığımızda Merkel karşısında hiçbir şansları olmadığını söyleyebilirim. Sosyal Demokratlar çifte vatandaşlığı destekliyoruz diyor. Ama aynı Sosyal Demokrat 1998 seçimlerinde de iktidar oldukları halde çifte vatandaşlığı çıkartacağız diyorlardı. Sonuç olarak ne oldu yapmadılar.

Ben birazda Türk adaylarına değinmek istiyorum. Türk adaylarının sayısında bence biraz daha artış olmalıdır. Düşünsenize 3 milyon Türk vatandaşımız ve 700 bine yakın oy kullanacak vatandaşlarımız var. Bunların sayısının artması lazım ve ilerde bir Türk bakan görmek isteriz.’’

Yayını dinleyin

10.07.2013

Dünya Hali - 10 Temmuz 2013

Merkel seçimden yine zaferle mi çıkacak?

Almanya’da seçim kampanyalarının temaları
Almanya Türk toplumu açısından seçimin anlamı
Hangi sonuç olası görünüyor?
Almanya Türk toplumu siyasilerden ne bekliyor?
Türkiye kökenli vatandaşların seçim davranışı ne olabilir?
Sandık kültürü ve oy kullanmanın önemi
Partilerin Almanya Türk toplumunu ilgilendiren konulara yaklaşımları

Kenan KOLAT
Almanya Türk Toplumu Başkanı
Yayından:
‘’Yaklaşık olarak 2 bin tane milletvekili adayına mektup hazırlıyoruz. Onlara bizim 7 tane isteğimizi göndereceğiz.''
‘’Bu seçimler Almanya’da ki Türkler açısından da büyük bir önem taşımaktadır. Çünkü şuanda ki görüntü Almanya’da ki Başbakan Merkel’in partisini %38 ile %42 arasında oy alabileceğini göstermektedir. Hür demokrat parti ise %4 ile %6 civarında değişen oy oranlarına sahiptir. Hür demokratların seçim barajını geçmesi durumunda Merkel’in partisi tekrar iktidar olarak devam eder. Halkın büyük bir çoğunluğu partinin bu şekilde devam etmesini istemiyor, ama Merkel’in Başbakanlığına devam etmesini istiyorlar. Sosyal demokrat parti ise %25 civarında, yeşiller ise %14 ile %16 arasında bir oy oranına sahip olacağı gözükmektedir.
Biz Türkler olarak partilere hatta bu sene ilk defa uygulanacak olan bir sistem yapacağız. Yakın zamanda internet sitemizde bulabilirsiniz. Bütün Almanya’da 330 tane seçim çevresi var. Yani 660 milletvekili'nin 330 tanesi doğrudan bölge adayı olarak seçiliyor. Şimdi biz ise eyaletlerde ki birinci oylarla ilgili kampanya yapacağız. Yaklaşık olarak 2 bin tane milletvekili adayına mektup hazırlıyoruz. Onlara bizim 7 tane istemimizi göndereceğiz. Bunları biz internet sitesine koyacağız. Vatandaşlar internet sitesine girerek burada vekillerin mektuplara verdikleri cevapları görebilecek ve kime oy vereceklerini belirleyebileceklerdir.
7 maddelik listemiz şunlardır.
Ø  Federal düzeyde bir bakanlık: İstediğimiz bu bakanlık güç ve katılım bakanlığı adı altında istiyoruz. Bunu istememizin sebebi ise Devlet Bakanlığının hiçbir yetkisi yok ve bütün işlevleri İç İşleri Bakanlığı yapmaktadır. Biz de bu konunun bir toplumsal konu olduğu için ayrı bir bakanlıkla bunları gerçekleştirelim dedik.
Ø  Irkçılıkla mücadele konusu: Özellikle Almanya’da Nazi cinayetleri ile daha çok gündeme gelen ama iki Almanya’nın birleşmesinden bu yana yaklaşık olarak değişik sayılara göre %30 ile %80 arası kişinin öldürüldüğünü biliyoruz. Bu yüzden biz de diyoruz ki ırkçılıkla mücadele aynı zamanda toplumsal bir mücadeledir.
Ø  Türkiye’nin Avrupa Birliği konusu: Bu bizim için en önemli konulardan biridir. Türkiye’ye bir tarih verilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Ø  Vatandaşlık konusu: Bu konuda bizim için önemlidir. Özellikle çifte vatandaşlık konusu üzerinde hep konuşuruz. Çifte vatandaşlık temel sorunlardan biri olsa da ana sorun bize göre Alman vatandaşlığına geçiş işlemleri koşullarının zorlaştırılmış olmasıdır.
Ø  Eşit katılım yasası: Bu hazırladığımız yasa taslağı bir ilktir. 60 sayfalık bir yasa taslağıdır.
Ø  İş piyasası: İş piyasasında kimi zaman meydana gelen gelişmeler ne yazık ki göçmen ve gençlerimize olumlu yansımamaktadır. Bu yüzden de özel programların yapılması gerekmektedir.
Ø  Yaşlılarımızın hakları: Bu konu hiçbir zaman gündeme gelmemektedir. Özellikle yaşlanmış buraya emek vermiş, yaşamını vermiş insanlarımızın sorunlarında bir çözümsüzlük vardır. Bu konuya hiçbir zaman el atılmamıştır. Bizde mutlaka bu konun ele alınmasını istiyoruz.

Almanya’da parlamentoya girecek Türk kökenli vatandaşlarımızın sayısında bir artış olacaktır. Cem Özdemir, Sevim Dağ demir, Özcan Mutlu, Ülker Rasimi, Cemile Yusuf, Macit Karamehmetoğlu bu isimlerin mutlaka parlamentoya girmesi bekleniyor. Yani kısacası şuan 5 olan sayının bu seçimlerde artmasını bekliyoruz.’’


Egemen CANTÜRK
Gazeteci
Yayından:
‘’Almanya’da sokaktaki Türkler özellikle  o Nazi cinayetlerinde Alman devletine karşı olan güvenini yitirmiş durumdadır. Alman devletinin süratle bu güveni tazelemesi ve tekrar kazanması gerekmektedir.’’
‘’Öncelikle ben çok önemli bir konuya değinmek istiyorum. Almanya’da 3 milyon vatandaşımız var. Bunların yaklaşık 1 milyonu Alman vatandaşlığına geçmiş durumdalar. Bu 1 milyon kişiden yaklaşık olarak 650 bin kişi oy kullanmak için sandıklara gidecekler. Ama bu 650 bin kişiden sadece %24’ü sandığa gidip oy kullanacaklardır. Bu oran gerçekten çok düşüktür. Türkler arasında bu oranı arttırmalı ve seçimlerde sandıklara daha fazla vatandaşımızı göndermeliyiz. Bu oranları yükseltmek için sivil toplum kuruluşlarımızda çalışmaktadır.
Almanya’da sokaktaki Türkler özellikle o Nazi cinayetlerinde Alman devletine karşı olan güvenini yitirmiş durumdadır. Alman devletinin süratle bu güveni tazelemesi ve tekrar kazanması gerekmektedir. Bu yaşanan skandallara birçok isimler bulaştı ve kendilerini gizleyemediler. Bazı kişiler ise devletin kutsiyeti adına bir takım yanlışlara imza attılar. Buda tabi Alman devletinin saygınlığını gölgeledi.
Parti bazında ise Türkler yeşiller ve sosyal demokrat partiye daha yakınlar. Hristiyan birlik partilerinin özellikle iç politikasını eleştiriyorlar. Çifte vatandaşlık yaklaşımları özellikle çok tartışılmaktadır. Bu anlamda Türklerin politik olarak daha aktif olması gerekiyor. Fakat sokaktaki insan sadece ekonomik kaygılarını belirtiyor. Bu yüzden de politika ikinci planda kalmaktadır.’’

Dr. Can Ünver
Göç araştırmacısı

3.07.2013

Dünya Hali - 3 Temmuz 2013

Almanya'da SPD büyük koalisyona hayır dedi.
Seçime doğru anketler kafa karıştırıyor
Sosyal Demokrat Parti (SPD) Başbakan Adayı Peer Steinbrück, 
büyük koalisyon ihtimalinin gerçekleşmemesi için elinden 
geleni yapacağını söyledi
Anketler seçime ilişkin neler söylüyor?
Sosyal Demokratlar neden ittifak istemiyor?
Almanya Türk toplumu siyasilerden ne bekliyor?
Seçim atmosferi
Partilerin seçim programlarında öne çıkan konular
Partilerin Almanya Türk toplumunu ilgilendiren konulara yaklaşımları


Egemen CANTÜRK
Gazeteci

Yayından:
‘’Seçimi kimin kazanacağı konusunda bir tahmin yürütmek gerçekten çok zor. Her türlü ihtimallerin ortaya çıkabileceği bir seçim olacaktır. Ama şunu söyleye biliriz ki çeşitli parti koalisyonları ortaya çıkacaktır.’’  
‘’Öncelikle güncel bir gelişmeyle başlamak istiyorum. Seçimlere az bir süre kala parti programlarının açıklanmasıyla birlikte safların daha da belirginleştiği bir yola girdik diye biliriz. Bu aşamada Sosyal Demokrat Parti’nin Başbakan adayı Peer Steinbrück’ten bir açıklama geldi. Sosyal demokrat parti olarak Hristiyan Birlik Partisi ile koalisyona gitmeyeceklerini açıkladı. Biliyorsunuz ki son seçim anketleri bize bir koalisyona gidileceğini göstermektedir.
Almanya’da seçim anketleriyle birlikte yaygınlaşmış olan koalisyon kanısı oluşturmuştur. Aslında sosyal demokrat partiden böyle bir açıklama gelmesi manidar bir olaydır. Çünkü iki dönem önce sosyal demokrat parti Angela Merkel hükümeti ile bir koalisyona gitmişti. Bu büyük koalisyon sonrasında sosyal demokrat büyük bir kan kaybına uğramıştı.
Almanya’da şuan özellikle son anketlerde ilginç sonuçlar ortaya çıkıyor. Sosyal demokrat %5 oranında kan kaybederken şuan %25-26 civarında bir oy oranı ile karşımıza çıkıyor. Hristiyan birlik partisi ise %5 oranında oyunu çoğaltarak şuan %43 oy oranıyla karşımıza çıkmaktadır. Hür demokrat parti ise %5-6 oy oranına sahip gözüküyor. Eğer hür demokrat bu oy oranına sahip olursa Hristiyan Birlik partisi ile koalisyon kurma olasılığı ortaya çıkmaktadır. Yeşiller partisi ise %13 oy oranına sahip gözükmektedir. Bu anketlerde ki sonuçlar bize çeşitli şekillerde koalisyon kurulacağını göstermektedir.
Bu seçimlerde sosyal demokratların tek başına iktidara gelme gibi bir şansının olmadığını söyleyebilirim. Ama şöyle bir durum var. Yeşiller eğer oy oranlarını 1-2 puan yükseltebilir ise Sosyal Demokratla koalisyon kurabilirler. Sosyal demokratların son günlerde ortaya çıkan dinleme olayını gündeme getirmesi ve bu dinleme olayında Merkel’in bilgisinin olduğunu her fırsatta dile getirmeleri Hristiyan birlik partisinin oy oranlarının düşmesine sebep verebilir.
Seçimi kimin kazanacağı konusunda bir tahmin yürütmek gerçekten çok zor. Her türlü ihtimallerin ortaya çıkabileceği bir seçim olacaktır. Ama şunu söyleye biliriz ki çeşitli parti koalisyonları ortaya çıkacaktır.’’  
Dr. Can Ünver
Göç Araştırmacısı

‘’Almanya’da ki seçimler son ana kadar değişebilir. Kısacası neyin ne olacağı hangi partilerin kazanacağı açık bir sürpriz olacaktır.’’
‘’Sosyal demokrat parti’nin 2009’daki seçimlerde dibe vuruş oranı %24 civarındaydı. Bu seçimlerde ise son anketlerde sosyal demokrat partisinin oy oranları %25-26 civarında gözükmekte ve bu çok şaşırtıcı bir durumdur. Bunu temel sebebi bana göre Sosyal Demokrat Başbakan adayı seçilen Peer Steinbrück’ün konuşmaları ve gafları olarak görüyorum. Çünkü Alman seçmen bu tür olaylara çok fazla önem göstermektedir.
Hür demokrat partisinin oy oranlarını düzeltmesi beni çok şaşırtmaktadır. Çünkü koalisyonlar arasında çok ciddi problemleri olan bir partidir. Bu nedenle oy oranlarının artması çok şaşırtıcı bir durumdur. Buda bize son ana kadar seçimlerde ne olacağını ve her an her şeyin değişeceğini göstermektedir. Hristiyan Birlik partisi olan ve şuan iktidar olan partinin başkanı Angela Merkel’ partisi eğer son günlerde yaşanan dinlenme olayından haber varsa Hristiyan Birlik partisinin oy kaybı yaşayacağını tahmin ediyorum. Çünkü yaşanan bu olay gerçekten çok ciddi ve Avrupa’nın diğer ülkelerinden tepki toplayan bir olaydır.
Almanya’da ki Türk seçmenin seçime ilgisinin az olduğunu düşünüyorum. Ama Türk vatandaşlarımızın seçime ilgi göstermesi gerekiyor. Çünkü kendileri hakkında söz sahibi olmalıdırlar. Seçimlere hem vatandaş olarak hem de parlamentoya Türk vatandaşı sokarak hem söz sahibi hem de haklarını koruyabilirler.’’
Mete ATAY
Almanya Türk Öğretmenler Federasyonu Onursal
Başkanı 
Yayından:
''Seçimler bana göre 3 parti arasında geçecek diye tahmin ediyorum. Yeşiller, sosyal demokrat ve hristiyan demokratlar arasında bir seçim savaşı olacaktır.''
‘’Almanya’da kışın seçim hazırlıkları başladığında ilk adaylar ortaya çıktığında büyük bir seçim heyecanı vardı. Daha sonra ise yeni adayların çıkması belli sürtüşmelerin, dedikoduların ortaya çıkması o yaşanan heyecanı biraz aşağı çekti. Ama şuan baktığımızda seçime çok az bir süre kala yeniden Almanya’da bir seçim heyecanı başladı diyebiliriz. Kısacası şuan partilerin çalışmalarıyla, seçim programlarını anlatmasıyla Almanya şuan tam bir seçim temposuna girmiş durumdadır.
Bu seçimlerde bana göre Türklerin sonuca etkisi büyük olacaktır. Alman vatandaşlarından daha fazla Türk vatandaşlar seçimle ilgileniyor. Çünkü şuan ki partilerden 2-3 tanesi hem çifte vatandaşlık hem de anadil eğitimini gündeme getirmiş ve bu konularla ilgilenileceğini belirtmişlerdir. Bir diğer neden ise 3-4 eyalette Türk kökenli vatandaşlarımızın etkilerinin görülmesi sebebiyle Türk vatandaşları daha fazla seçimlerle ilgileniyorlar.
Almanya’da ki seçmen bilinçli bir seçmen olarak göze çarpıyor. Sosyal demokratların seçimde bir ittifak olayına girmemesinin nedeni bana göre bir seçim taktiği olabilir. Sonuçta partiler oy oranlarının dağılmaması adına taktikler geliştirmek zorundalar.
Bu sene olacak seçimler bana göre geçen sene olsaydı eğer, büyük bir olasılıkla iktidar değişirdi. Çükü Angela Merkel’in AB ülkeleri arasında çıkan maddi krizi iyi yönetemediğinin büyük bir etkisi olacaktı. Şuan yine bir iktidar değişimi olabilir. Şuan konuşulan ve anketlerden çıkan sonuçlar bir koalisyon olacağı yönündedir. Yeşiller ve Sosyal demokrat parti oy oranlarını yükseltebilir ise bir Yeşiller ve Sosyal Demokrat koalisyonu kurulabilir. Ama her iki parti oy oranlarını düşürür ise Hristiyan Demokrat parti tekrar iktidarda kalacaktır. Ama tabi son ana kadar ne olacağını bilemiyoruz.
Seçimler bana göre 3 parti arasında geçecek diye tahmin ediyorum. Yeşiller, Sosyal Demokrat ve Hristiyan Demokratlar arasında bir seçim savaşı olacaktır. Tabi şunu da unutmamak gerekir. Seçmenin seçime nasıl bir ilgi göstereceği de çok önemlidir. En çok seçmeni olan seçmenini iyi mobile eden parti bir adım önde olur.’’

Yayını dinleyin
1. Bölüm: Süre 24'57"
2. Bölüm: Süre 24'04"
 Programın tamamını dinle: Süre 50'15"